Liv Hospital Bahçeşehir’den Prof. Dr. Selçuk Şahin böbrek kanseri ve tedavi yöntemlerini açıkladı
Liv Hospital Bahçeşehir Hastanesinden Prof. Dr. Selçuk Şahin, böbrek tümörleri hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. “Böbrek kanseri, yetişkin tümörlerinin % 3’ünü oluşturur. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülmekte olup, bu oran 3/2 dir. En sık 50-70 yaşlar arasında görülse de son yıllarda gençlerde görülme sıklığı artmaktadır.” Diyen Prof. Dr. Selçuk Şahin böbrek kanseri ile ilgili merak edilen tüm sorulara yanıt verdi.
Böbrek Kanserinin Ortaya Çıkmasına Sebep Olan Faktörler
İSÜ Liv Hospital Bahçeşehir Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Selçuk Şahin böbrek kanserinin nedenlerinin merak edildiğini, böbrek kanseriyle kesin ilişkisi olan 3 faktörün altını çiziyor. “Böbrek kanserinin ilk ve en önemli nedeni sigara kullanımıdır. Sigara kullananlarda böbrek kanseri, 1.4 – 2.5 kat fazla görülmektedir. Diğer risk faktörleri obezite ve hipertansiyondur. Ayrıca böbrek kanserinde ailesel bir yatkınlık da söz konusudur. Birinci ve ikinci derece akrabalarında böbrek kanseri olanlarda, görülme riskinin yaklaşık 2.9 kat arttığı görülmektedir.” Diyen Prof. Dr. Şahin, böbrek kanseri ile ilgili klinik bulgulara da değindi.
Böbrek Kanserinde Görülen Klinik Belirtiler
Böbrek kanserinin belirtilerine de değinen Prof. Dr. Selçuk Şahin “Böbreklerin vücudun arka bölümünde yerleşimli olmaları nedeniyle birçok böbrek tümörü ileri evreye gelene kadar belirti vermez ve muayenede elle fark edemeyiz. Bu yüzden böbrek böbrek tümörünün sinsi bir hastalık olduğu söylenir. Eski zamanlarda tanıyı, yan ağrısı, idrarda kanama ve muayenede ele gelen kitle varlığında ileri aşamalarda koyuyorduk. Günümüzde radyolojik görüntüleme yöntemlerinin yaygınlaşması bu durumu tamamen değiştirdi. Günlük pratiğimde gördüğüm böbrek kanserlerinin, % 80’inden fazlasını belirti vermeden tespit edilen hastalar oluşturuyor. Tanı, düzenli sağlık kontrollerinde veya başka nedenlerle yapılan görüntülemelerde böbrekte kitle saptanarak konuluyor. Bu nedenle yapılacak düzenli sağlık kontrolleri son derece önemlidir. Basit bir ultrasonografi incelemesiyle erken dönemde tanı konulabilir.” Diyor.
Böbrek Kanseri Tedavi Stratejileri ve Planlaması
Böbrek kanserinde tedavinin kişiden kişiye, hastalığın evresine ve hastanın tıbbi durumuna göre değişebildiğini ifade eden Prof. Dr. Şahin “Tümörün böbreğin içindeki konumu, büyüklüğü, derecesi ve farklı organlara yayılıp yayılmadığı gibi tümörün özelliğine bağlı faktörler ve hastanın genel sağlık durumu, ek hastalıkları ve diğer böbreğinin fonksiyonu gibi kriterlere göre tedaviyi planlanıyoruz.” Sözleri ile tedavinin bireysel durumlara göre planlandığının altını çiziyor.
Böbrek Kanserinde Uygulanan Tedavi Yöntemleri
Böbrek kanseri tedavisinin temelini cerrahi yaklaşımların oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Şahin “Eğer tümör uzak organlara yayılmamış ve hastanın ciddi sağlık sorunları yoksa kesin tedavi cerrahidir. Çünkü böbrek tümörleri, kemoterapi ve radyoterapiye dirençlidir. Yeni nesil immünoterapi ilaçları umut verse de kullanım alanları kısıtlıdır. Ameliyata uygun olmayan ve ilerlemiş evredeki hastalarda tercih edilir.
Günümüzde radyolojik görüntüleme yöntemlerinin yaygın olarak kullanılması nedeniyle erken evre böbrek kanseri görme sıklığımız arttı. Buna bağlı olarak da son 20 yılda böbrek tümörlerinin tedavisinde önemli değişiklikler yaptık.” Diyor. Radikal Nefrektomi Ameliyatı: Tanımı ve Uygulanma Kriterleri
Radikal nefrektomiyi; Böbrek tümörünün böbrek, böbrek etrafı yağ dokusu ve gereklilik durumunda böbreküstü bezlerini de kapsayacak şekilde çıkartılması, olarak tanımlayan Prof. Dr. Selçuk Şahin, çok büyük kitlesi olan, tümörün böbrek dışına taştığı veya böbrek damarlarına yapışık tümörlerde tercih edildiğini belirtiyor.
Ameliyatla böbreği almadan sadece kitleyi almanın mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Selçuk Şahin, “Bu durum parsiyel nefrektomi ameliyatıyla mümkün. Böbreğin atardamar (arter), toplardamar (ven) ve idrar havuzu (pelvis ile üretir) bölümlerinin içine almamış, çok büyük olmayan kitlesi olan hastalarda Parsiyel Nefrektomi ameliyatıyla sadece hastalıklı bölümün çıkartılarak, sağlam böbrek dokusunun korunması sağlanabilir.” Diyor.
Böbrek kanseri ameliyatlarının uygulama yöntemlerine de değinen Prof. Dr. Şahin, “Hem radikal nefrektomi hem de parsiyel nefrektomi ameliyatı, açık, laparoskopik ve robotik yöntemle yapılabilir. Onkolojik açıdan karşılaştırıldığında, bu yöntemlerde benzer başarı sonuçları alınmaktadır.” Sözleri ile uygulamaların sonuçları hakkında da bilgi veriyor.
Böbrek ameliyatlarında açık ameliyatların dezavantajlarına yönelik de bilgi veren Prof. Dr. Şahin “Açık cerrahide ameliyatı gerçekleştirmek için 35-40 cm. boyuna kadar uzayabilen cerrahi kesi uygulanmaktadır. Özellikle büyük tümörlerde aynı kesi ile 12. kaburga kemiğinin alınması da gerekebilmektedir. Bu büyük ameliyat kesisi ile yaralanan kasların ve sinirler nedeniyle ameliyat bölgesinde uzun süren ağrı ve uyuşukluk hissi olabilir. Ayrıca iyileşme de buna bağlı gecikecektir. Hatta cerrahi alanda gelişebilen fıtık da ayrıca bir sorun olarak hastayı rahatsız edecek ve yaşam kalitesini etkileyebilir.” Diyor.
Son olarak böbrek ameliyatlarında laparoskopik ve robotik ameliyatların avantajlarına yönelik de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şahin “Laparoskopik ve robotik ameliyatlar birkaç küçük kesi ile yapılır. Bu kesilerden ameliyatın gerçekleştirileceği aletler ve görüntüyü sağlayan kamera vücut içine iletilir. Cerrah böbreği çıkarmaya hazır olduğunda, kesilerden birini biraz büyütür.
Deneyime sahip olan bir ürolog tarafından gerçekleştirilirse hasta için ameliyat sonrası yaşam konforu açısından çok büyük avantajlara sahiptir. Özellikle daha az kesi, daha az ağrı, kozmetik kaybın az olması, enfeksiyon riskinin çok düşük ihtimallerde olması, daha hızlı taburcu olma gibi avantajları sıralayabiliriz.” Sözlerine son veriyor.
Prof. Dr. Selçuk Şahin kimdir? Biyografisi
Prof. Dr. Selçuk Şahin, 1978 yılında Karabük’te doğmuştur. Tıp eğitimine İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış ve 2002 yılında buradan mezun olmuştur. Üroloji alanındaki uzmanlık eğitimini tamamlamak üzere Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde göreve başlamış ve 2008 yılında Üroloji Uzmanı unvanını elde etmiştir.
Mecburi hizmet ve askerlik görevlerini başarıyla tamamladıktan sonra, 2013 yılında Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Başasistan olarak görev almıştır. 2017 yılında doçentlik unvanını kazanmış ve aynı yıl Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde doçentlik görevine atanmıştır.
Prof. Dr. Selçuk Şahin, 27 Şubat 2023 tarihi itibariyle üstün bilgi ve deneyimleriyle Profesör unvanını elde etmiştir. Akademik kariyerine ek olarak, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği’nde idari sorumluluklar üstlenmiş ve bu alanda önemli görevler üstlenmiştir.
Uluslararası alanda tanınan bir uzman olan Prof. Dr. Selçuk Şahin’in, endoüroloji, laparoskopik ve robotik üroloji alanlarında birçok eğitim verdiği bilinmektedir. Bilimsel çalışmalarına önem veren Şahin’in uluslararası hakemli dergilerde 47, ulusal hakemli dergilerde ise 24 makalesi bulunmaktadır.
Prof. Dr. Selçuk Şahin, evli olup bir çocuk babasıdır. Hem akademik hem de mesleki alandaki başarılarıyla tanınan Şahin, üroloji alanındaki çalışmaları ve katkılarıyla bilim dünyasında saygın bir konuma sahiptir.