ümör dışındaki nedenlerden dolayı böbreğin çalışması bozulmuş ya da ileri infeksiyonlu böbrek gibi nedenlerle böbreğin alınmasına ise Basit Nefrektomi denilmektedir.
Günümüzde radikal ya da basit nefrektomi artık açık cerrahiden çok laparoskopik cerrahi ile gerçekleştirilmektedir. Böreğin çıkartılması temelinde ablatif (doku çıkartılmasına yönelik) bir cerrahi olduğu için robotik cerrahinin laparoskopik cerrahiye ek avantajı olmamaktadır. Ancak Parsiyel Nefrektomi ya da Nefron Koruyucu Tümör Çıkartılması gibi ameliyatlarda, tümörlü doku çıkartıldıktan sonra sağlam böbrek kısmının bölümlerinin tamiri için dikilmesi gerekir. Yani bu tip cerrahiler sadece ablatif değil (sadece tümörü çıkartan değil) aynı zamanda tümörün çıkartıldığı bölgenin tamirini nedeniyle rekonstrüktif özellikle taşımaktadır (Şekil-8).
Bu nedenle bu tip cerrahilerde Robotik Cerrahi’nin Laparoskopik Cerrahi’ye göre avantajı daha ön plana çıkmaktadır. Çünkü robot kolları ile rekonstrüksiyon bölümündeki dikişler daha hızlı ve nitelikli atılabilmektedir.
Böbrek kanserinde böbreğin vücuttan çıkartılması için kullanılan minimal invaziv (az travmaya yolaçan) cerrahi girişime laparoskopik nefrektomi denir. Bu teknikte vücuda büyük bir ameliyat kesisi yapılmadan, sadece 3 ya da 4 delikten yerleştirilen borucuklar (trokar) vasıtasıyla vücut içine gönderilen teleskop ve ince cerrahi aletler kullanılarak açık cerrahideki işlemlerin aynısı yapılmaktadır.
Böbrek ameliyatlarında etkinlik açısından “ Robotik Cerrahi ” ile “ Konvansiyonel Laparoskopik ” cerrahi arasında anlamlı fark olmamasına rağmen, öğrenimi zor olan ve deneyim için oldukça fazla ameliyat gerçekleştirilmesi gereken Laparoskopik teknik ile hastalarımıza 2 boyutlu (teknolojik destek ile 3D gözlüklerle 3 boyutlu görüntü altında ameliyat gerçekleştirilebilir), yüksek çözünürlüklü, 10-15 kat büyütmeli görüntü altında cerrahinin gerçekleştirilmesini sağlar.
Laparoskopik basit nefrektomi enfeksiyon, taş, tıkanma, doğuştan gelişememe ve böbrek damar darlıklarına bağlı yüksek tansiyon gibi nedenlerle böbrek fonksiyonu kaybedilmiş bütün hastalarda günümüzde rutin halini almış bir cerrahi olarak uygulanmaktadır.
Laparoskopik radikal nefrektomi ise, böbrek kanserinde tümör çapı 12-15 cm’e kadar olan ve böbrekte sınırlı olan birçok tümörde böbreğin çıkartılmasında mükemmel minimal invaziv cerrahi tedavidir.
Laparoskopik Cerrahi teknik: Transperitoneal mi ? Retroperitoneal mi?
Periton, karın içindeki mide, barsaklar, karaciğer dalak gibi organları içinde bulunduran ve bu organları saran, koruyan önemli zar yapısında iki katmandan oluşmuş bir yapıdır. Böbrekler ve böbrek üstü bezleri diğer ürolojik organlar gibi bu periton zarının dışında yerleşimlidir. Ancak genelde daVinci teknikte böbrek ve böbrek üstü bezine ulaşmak için periton zarını da delerek ameliyat edilecek yapılara ulaşamaya transperitoneal teknik (periton zarını transit geçerek gerçekleştirilen demektir) denilmektedir. Çalışma alanı çok dar olsa bile laparoskopik cerrahi aletlerin çarpışma sıkıntısı genellikle yoktur, bu nedenle “Retroperitoneal” teknik oldukça uygundur.
“Laparoskopik Cerrahi “ teknik periton zarı içinden (transperitoneal) gerçekleştirildiğinde hasta 45-60o yan pozisyonda yatırılır. Böbrek tümörlerinde uygulanan açık cerrahi de genelde uygulanan ameliyat kesisi (insizyon) Şekil-5’de görüldüğü gibi iken, transperitoneal Laparoskopik Cerrahi de uygulanan ameliyat kesilerinden birisi 1.5 cm olup, diğer 2 ya da 3 adet adet ½ ve 1 cm.lik ufak insizyonlardır